Ünlü türkücü İbrahim Tatlıses, inşa etmeyi düşündüğü otel için geldiği Şanlıurfa’da, doğduğu mağaranın yer aldığı evi ziyaret etti. Ziyareti esnasında gözyaşlarını tutamayan Tatlıses, “İbrahim Tatlıses’in doğduğu mağara burası. İnsanlar gelsinler, ziyaret etsinler. Şanlıurfa’ya turist akımı olsun, buraya birçok kişi tepeden iniyor, bense mağaradan geldim.” ifadelerini kullandı.
İbrahim
Tatlıses, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi ile Haliliye Belediyesi işbirliğiyle
restore edilip müzeye dönüştürülmesinde karar kılınan mağaranın içinde
bulunduğu evi ziyaret etti. Hızmalı Mahallesi’ndeki tek katlı evin içinde bulunan
mağarayı görmek için bölgeye gelen ünlü türkücüye, halktan yoğun ilgi
geldi. Tatlıses; doğduğu mağarayı görünce gözyaşlarını tutamadı. Mağaranın
restore edilip turizme kazandırılmasından ötürü duyduğu memnuniyeti ifade eden Tatlıses,
“Ben İbrahim Tatlıses olarak bu mağarada doğdum. Daha sonra bu konuma
geldim. Ben buna Allah’ın mucizesi derim. Benim en büyük isteğim bu evi
turizme kazandırmak. Bu ev sayesinde turistler Şanlıurfa’ya akın etsin. Buraya birçok kişi
tepeden iniyor, bense mağaradan geldim.” şeklinde konuştu.
TATLISES İŞ İNSANLARINA SESLENDİ
12 bin yıllık bir tarihe sahip UNESCO Dünya
Kültürel Mirası’nda yer alan Göbeklitepe’yi de ziyaret eden İbrahim Tatlıses,
kentin turizmde hak ettiği yere ulaşması için gönüllü turizm elçiliği yaptığını
söyledi. Göbeklitepe hakkında yetkililerden bilgi alan Tatlıses iş
insanlarına şöyle seslendi:
“Şanlıurfa’mız her şeyi ile bulunmaz bir değer.
12 bin yıllık Göbeklitepe de buna dâhil. Buradan tüm iş insanlarına sesleniyorum.
Şanlıurfa’ya yatırım yapsınlar. Ben de bir otel yapacağım. Turizm, bacasız
sanayidir. Büyük kârlar sağlayan bu yatırım için Şanlıurfa’ya gelecek iş
insanları doğru bir karar verdiklerini anlamış olacaklar.
Ünlü türkücü sözlerine şunları da ekledi:
Yetkililerimize sesleniyor; İzmir, İstanbul ve Ankara illerinden Şanlıurfa’ya direkt seferler düzenlemelerini talep ediyorum. Uçaklarımız çevre illere değil, Göbeklitepe’nin merkezi olan Şanlıurfa’ya insin.”